Welcome to Our Website

‘2028’e kadar dolandırıcılık kaybı sadece online ödemelerde 362 milyar dolar olacak’

Ticaretin ve hayatın her alanında dijitalleşmenin her geçen gün artması dolandırıcılık vakalarındaki artışı da beaberinde getiriyor. Öyle ki, araştırmalara yansıyan rakamlar dudak uçuklatacak cinsten. Bloomberg HT televizyonunda Sefer Yüksel’in hazırlayıp sunduğu Finansal Teknoloji programına konuk olan İHS Teknoloji CEO’su Kadir Yüceer, dijital ortamda dolandırıcıların hem Türkiye’de hem dünyada çok can yaktığına vurgu yaparak riskin boyutunu aktarabilmek için araştırmalara yansıyan rakamlara dikkat çekiyor. E-ticarette dolandırıcılık kaybının 2022 yılında 41 milyar dolar olduğunu belirten Yüceer, 2023 sonunda bu rakamın 48 milyar doları bulacağını söylüyor.

‘Card not present’ denilen kartların fiziksel olarak kullanılmadığı finansal işlemler için toplam dolandırıcılık kaybının 2023 sonunda 130 milyar dolar olmasının öngörüldüğünü kaydeden Yüceer, “Biraz daha ileriye bakacak olursak, sadece online ödemelerde dolandırıcılık kaybı 2028’e kadar kümülatif olarak 362 milyar dolar olacak, 2028 yılında sadece 91 milyar dolar öngörü var. Kimlik sahteciliği gündemdeki önemli bir konu, sentetik kimlik diye bilinir. 2025 yılında 14 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor. Türkiye için yayınlamış resmi sayılar yok ama vatandaşlarımızın milyarlarca lira kaybı olduğunu biliyoruz tabi sıkça haberlere konu oluyor. Bankalarımız da hem maddi kayıp hem de repütasyon kaybı yaşayabiliyor” diye konuştu.

‘Risklerle mücadele için yapay zeka ve makine öğrenmesi yatırımı 11 milyar doları bulacak’

Bu risklerle mücadele etmek için kurumların sadece makine öğrenmesi ve yapay zekaya yapacakları yatırımın 2025 sonuna kadar 11 milyar doları bulacağını kaydeden Yüceer şöyle devam etti: “Yapay zeka konusunda da madalyonun iki yüzü var tabi. Risklerle mücadelede önemli bir silah biz de yazılımlarımızda kullanıyoruz. Lakin dolandırıcılar da yeni nesil teknolojilerden mutlaka faydalanırlar. Şu anda 50’den fazla sahte yapay zeka uygulaması var, tek amacı kişisel verileri ele geçirip dolandırıcılık yapabilmek. Biz nasıl ki yazılımlarımızda faydalanıyorsak dolandırıcılar da zararlı yazılımlarında yapay zekadan faydalanıp çok daha kuvvetli çok daha riskli zararlı yazılımlar üretiyorlar. Bu zararlı yazılım sizin bilgisayarınızı ya da telefonunuzu ele geçirip, siz bankaya eriştiğiniz esnada para transferinizi manipüle ediyor. Siz kiranızı ödediğinizi sanırken o para bambaşka bir yere gidiyor.”

‘Riskler sadece zararlı yazılımlarla sınırlı değil’

Bunun sadece zararlı yazılım konusu olduğunu ama tek riskin maalesef bu olmadığını belirten Yüceer, “Türkiye de bundan nasibini alıyor maalesef. Özellikle sosyal mühendislik çok can yakıyor ülkemizde. Telefonda kandırma ya da korkutma yöntemiyle hırsızlık yapılması aslında, filmlere bile konu oluyor. Bilinen bir yöntem. Bir diğeri, mobil zararlı yazılımlar. Yani telefonları hedef alan zararlı yazılımlar yüzünden çok dolandırıcılık oluyor. Oltalama yani phishing yine çok yaygın metotlardan biri. Sahte bir siteye ya da sosyal medyada sahte reklama tıklayan müşteriler kullanıcı adı ve şifresini çaldırıp mağdur olabiliyorlar. Dünyada gördüğümüz artış grafikleri maalesef ülkemiz için de geçerli” değerlendirmesinde bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir