Artık sadece ne yediğimiz değil, ne zaman yediğimiz de önemli: İşte akşam yemeği için en iyi zaman…

Akşam yemeği zamanlamasının sağlığımız üzerindeki etkilerini anlamak için son yıllarda giderek daha fazla önem kazanan krononütrisyon disiplinine göz atmak gerekmektedir. Bu bilim dalı, biyolojik ritimlerle beslenme arasındaki ilişkiyi inceleyerek, vücudun iç saatine özel bir önem verir. Krononütrisyon, doğru beslenme zamanlamasının sağlıklı yaşam ve uzun ömür için ne denli önemli olduğunu vurgulamaktadır.

Sirkadiyen ritim olarak bilinen bu biyolojik döngü, uykuyu düzenlemenin yanı sıra hormon üretimi ve metabolizma gibi vücudun temel işlevlerini de kontrol eder. Rush Üniversitesi Tıp Merkezi’nden yapılan bir araştırmaya göre, krononütrisyon, düzensiz beslenme programlarının bu doğal döngüleri bozarak sindirim, metabolik verimlilik ve sonuç olarak uzun vadeli sağlığı etkileyen dengesizliklere yol açabileceğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, beslenme zamanlaması, sağlığımız üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

Bu biyolojik ritimlere göre öğünleri uyarlamak zor bir iş olduğundan, bu tür sorunlar giderek daha yaygın hale geliyor. Uzun çalışma saatleri, sosyal sorumluluklar, aşırı işlenmiş gıdalara sürekli erişim ve gece geç saatlere kadar ekran başında kalma gibi durumlar, alışkanlıklarımızı biyolojik saatimizle uyumlu hale getirmeyi güçleştiriyor. Sonuç olarak, birçok kişi, sağlığını nasıl etkileyebileceğinin farkında olmadan, önerilen saatten çok daha geç akşam yemeği yiyor. Bu durum, sağlığımızı olumsuz etkileyebilecek önemli bir alışkanlık haline gelebilir.

Geç yemek yemek vücudunuza yanlış sinyaller gönderir

Bu etkileri hafifletmek için Güney Kaliforniya Üniversitesi Uzun Ömür Enstitüsü uzmanları, akşam yemeğinin uyumadan en az üç saat önce yenmesini öneriyor. Yani, kişi gece yarısı yatıyorsa, ideal olarak son öğününü saat 21.00’den sonra yememelidir.

Bu öneri, akşam yemeği saatinin sirkadiyen ritimler üzerindeki etkisine dayanmaktadır. Çok geç yemek yemek, vücudunuza yanlış sinyaller göndererek dinlenmeye hazırlanmak yerine aktif kalmasını teşvik edebilir. Uzmanlara göre, akşam yemeğini geç yemek, uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir ve vücudun kalorileri işleme ve yakma verimliliğini düşürebilir.

Ancak, önemli olan sadece yemeğin zamanı değil, aynı zamanda akşam yemeği ile ertesi gün kahvaltası arasındaki süre de büyük bir rol oynamaktadır. Bu noktada devreye giren “zaman kısıtlı beslenme” yaklaşımı, gıda alım penceresini 12 saate veya daha aza indirgemeyi önerir. Bu strateji, vücudun en katabolik fazına girmesine, yağ oksidasyonunu optimize etmesine ve metabolik esnekliğini artırmasına olanak tanıyan uzun süreli bir gece orucunu destekler.

Dünyanın dört bir yanındaki yüz yaşını geçmiş kişiler arasında yaygındır

Uzmanlar, bu mantığa dayanarak akşam yemeğini erken yemeyi ve gece hafif yemekler tercih etmeyi öneriyor. İlginçtir ki, bu alışkanlık, dünyanın dört bir yanındaki yüz yaşını geçmiş kişiler arasında yaygındır; bu bireyler sindirimi kolaylaştırmak ve metabolik dengeyi korumak için daha hafif akşam yemekleri yemeyi tercih ederler. Bu da onların en az 12 saatlik bir gece orucu tutmalarına olanak tanır; bu süre, daha iyi sağlık ve uzun ömürle ilişkilendirilir.

Buna karşılık, kahvaltı, günün en bol öğünü olmalı çünkü daha iyi fiziksel ve zihinsel performans için gerekli besinleri ve enerjiyi sağlar. Uzmanlar, kalori alımını bu şekilde, yani tam bir kahvaltaya ve hafif bir akşam yemeğine öncelik vererek dağıtmanın, metabolik hastalık riskini düşürdüğünü ve daha sağlıklı bir yaşamla ilişkilendirildiğini belirtmektedir.

Related Posts

Güneş kremi kullanımı yaz kış sürekli olmalı: Uzmanından kritik uyarılar

Yaz aylarında güneşin zararlı etkilerinden korunmak için güneş kremi kullanımı hayati önem taşıyor. Uzmanlar, güneş koruyucunun doğru seçilmesi, yıl boyu düzenli ve yeterli miktarda uygulanması gerektiğini vurguluyor.

Uzman isim uyardı: Kenede erken ve doğru müdahale, bulaş riskini azaltıyor

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Bozkurt, kenelerin yol açtığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ve Lyme hastalıklarına erken müdahalenin önemli olduğunu belirtti.

Göğüs ağrısı olmadan kalp krizi geçirilebilir: Bu belirtileri dikkat alın!

Kalp krizi denildiğinde genellikle göğüs ağrısı akla gelse de her zaman tek belirti olmayabilir. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz, kalp krizinin sırt ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, mide bulantısı gibi göğüs dışı belirtilerle de ortaya çıkabildiğine dikkat çekti.

Yazın bu yiyecekleri asla tüketmeyin: Vücudun soğuma mekanizmasını zorluyor

Yaz aylarında serin kalmanın yolu sofranızdan geçiyor. Uzmanlara göre, sıcak havalarla başa çıkmanın en etkili yolu, klima kullanımının yanı sıra doğru beslenme alışkanlıklarını benimsemekten geçiyor. İşte yazın tüketilmemesi gerekenler…

İğneyle zayıflamak yetmedi Üstüne hücresel gençlik aşısı

Obezite iğneleriyle kilo verenler şimdi yeni bir enjeksiyonun peşinde: NAD+ iğnesinin vaadi büyük: Kilo koruma, yaşlanma yavaşlatma, hücresel enerji artışı. Hollywood yıldızları, CEO’lar ve biyohacker’lar şimdiden kullanıyor. Peki NAD gerçekten işe yarıyor mu, yoksa yeni bir pazarlama mı?

Obezite iğnelerinin yan etkileri: Bırakılınca kilolar geri dönüyor

Zayıflatıyor ama kusturuyor. İştahı bastırıyor ama kası eritiyor. Etkiyi anlatan çok, bedeli konuşan az. TikTok’ta ince bedenler, gerçekte boşalan mideler, yıpranan sinir sistemleri… İlacı bırakanların % 70’i eskiye geri dönüyor.