Beslenme uzmanı en sağlıklı kuruyemişleri açıkladı

Sağlıklı Kuruyemişler ve Faydaları

Mirror’da yer alan bir habere göre; sağlık uzmanı Rodriguez, Brezilya cevizinin yüksek selenyum içeriğiyle ön plana çıktığını belirtiyor. Ancak aşırı tüketimden kaçınılmalı, çünkü yalnızca bir veya iki adet Brezilya cevizi günlük selenyum ihtiyacını fazlasıyla karşılayabilir. İngiltere Ulusal Sağlık Servisi (NHS), yetişkin erkeklerin günde 75 mikrogram, kadınların ise 60 mikrogram selenyum alması gerektiğini vurguluyor. Brezilya cevizinin bir tanesi, 68 ile 91 mikrogram arasında selenyum içerebiliyor.

Anti-enflamatuvar özellikleriyle sağlık açısından birçok fayda sağlayan macadamia cevizi, yüksek doymuş yağ içeriği nedeniyle aşırı tüketildiğinde kolesterol seviyelerini artırabilir. Bu nedenle porsiyon kontrolü büyük önem taşıyor.

Kas kütlesini artırmak isteyenler için mükemmel bir seçenek olan baru fındığı, yüksek protein-kalori oranına sahip. Bu kuruyemiş sadece kas gelişimine katkı sağlamıyor, aynı zamanda kalp sağlığını destekliyor ve kilo kaybına yardımcı olabiliyor. Ayrıca vitamin E, magnezyum, potasyum, demir ve çinko gibi besin maddeleri açısından da oldukça zengin.

Cilt sağlığına önem verenler için vazgeçilmez bir besin olan badem, yüksek vitamin E içeriği sayesinde cilt sağlığını destekliyor ve antioksidan özellikleriyle yaşlanma belirtilerini azaltabilir.

Antep fıstığı, içerdiği lutein maddesi sayesinde göz sağlığını korumada önemli bir rol oynuyor. Mavi ışığın zararlı etkilerine karşı makulayı koruyan lutein, özellikle uzun süre ekran karşısında zaman geçiren bireyler için faydalı bir besin maddesi.

Rodriguez, tüm bu faydalara rağmen kuruyemişlerin dengeli bir şekilde tüketilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Her biri farklı besin maddeleriyle sağlık açısından çeşitli faydalar sunsa da, porsiyon kontrolü yapılmadığında aşırı yağ ve kalori alımı gibi olumsuz etkiler yaratabilir.

Kuruyemişler sağlıklı beslenme için harika bir seçenek olsa da, alerjisi olan bireyler için ciddi riskler taşıyabilir. Eğer herhangi bir kuruyemişe karşı alerjiniz varsa, bu besinleri kesinlikle tüketmeyin ve ürünlerin içerik etiketlerini dikkatlice kontrol edin. Kuruyemiş alerjileri, hafif reaksiyonlardan hayatı tehdit eden anafilaksiye kadar değişen şiddette olabilir.

Related Posts

Göğüs ağrısı olmadan kalp krizi geçirilebilir: Bu belirtileri dikkat alın!

Kalp krizi denildiğinde genellikle göğüs ağrısı akla gelse de her zaman tek belirti olmayabilir. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz, kalp krizinin sırt ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, mide bulantısı gibi göğüs dışı belirtilerle de ortaya çıkabildiğine dikkat çekti.

Yazın bu yiyecekleri asla tüketmeyin: Vücudun soğuma mekanizmasını zorluyor

Yaz aylarında serin kalmanın yolu sofranızdan geçiyor. Uzmanlara göre, sıcak havalarla başa çıkmanın en etkili yolu, klima kullanımının yanı sıra doğru beslenme alışkanlıklarını benimsemekten geçiyor. İşte yazın tüketilmemesi gerekenler…

İğneyle zayıflamak yetmedi Üstüne hücresel gençlik aşısı

Obezite iğneleriyle kilo verenler şimdi yeni bir enjeksiyonun peşinde: NAD+ iğnesinin vaadi büyük: Kilo koruma, yaşlanma yavaşlatma, hücresel enerji artışı. Hollywood yıldızları, CEO’lar ve biyohacker’lar şimdiden kullanıyor. Peki NAD gerçekten işe yarıyor mu, yoksa yeni bir pazarlama mı?

Obezite iğnelerinin yan etkileri: Bırakılınca kilolar geri dönüyor

Zayıflatıyor ama kusturuyor. İştahı bastırıyor ama kası eritiyor. Etkiyi anlatan çok, bedeli konuşan az. TikTok’ta ince bedenler, gerçekte boşalan mideler, yıpranan sinir sistemleri… İlacı bırakanların % 70’i eskiye geri dönüyor.

Mounjaro: Etkisi de büyük bedeli de! Süper iğne mi, pahalı rüya mı?

2022’de Amerian İlaç ve Gıda Dairesi onayı alan (FDA) tirzepatid, tıp literatüründe “ikili hormon mimeti” olarak anılıyor. Ama kullanıcılar ona tek bir ad veriyor: süper iğne. Haftada bir kez karnına yapılan bu enjeksiyon, sadece mideyi değil, zihni de susturuyor. Yemek düşüncesi buharlaşıyor. Açlık değil, arzu bastırılıyor.

Topuk dikeni nedir? Belirtileri ve tedavi yöntemleri

Modern yaşam tarzı ve hareketsizlik, topuk dikeni vakalarının artmasına yol açıyor. Uzmanlar, özellikle uzun süre ayakta çalışanlar, fazla kilolu bireyler ve uygun olmayan ayakkabı kullananların risk altında olduğunu belirtiyor. Topuk dikeni erken teşhis ve doğru tedaviyle büyük ölçüde önlenebilir.